Mustafa KIRCAALİ (1897-1981)
Bulak Köyünde doğdu,
ilköğretimden sonra, Rüştiye (Ortaokul) ve İdadi (Lise)'yi bitirdi. 1916 yılında 19
yaşında iken 1. Dünya savaşına katıldı, yaralandı ve
İngiliz'lerin esiri
olarak 2.5 yıl Sina yarımadasında (Mısır) esir kampında kaldı. Gazi ünvanı ve
madalyası da bulunan Mustafa Kırcaali, savaş sonrası Kastamonu Öğretmen Okulunu bitirdi.
Bulak Köyünde öğretmenlik yaptı. 1942'de 2. Dünya
savaşında tekrar subay olarak askere alındı ve Adana'da görev yaptı.
Savaşın bitimi ile
Safranbolu Dana
Köyde hizmetini sürdürdü ve 1947 yılında emekli oldu. Kendisi Türkiye
Cumhuriyetinin Latin alfabesiyle ders veren ilk öğretmenlerindendir.
Arapça, Farsça ve
Fransızca biliyordu. Aslında emekli oluşu
da sıradan değildi, doğru bildiğinden vazgeçmeyen ve sonucu ne olursa olsun
doğruyu savunan bir kişiliği vardı. Öğretmenliği
sırasında yine böyle bir durumda, müfettişler ile ters düşüp öğretmenlikten
azledildiğini ve
kendisinin de o müfettişleri azlettirmeyi başardığını gururla anlatırdı. 1957 yılında Bulak
Köyünde bir dönem muhtarlık yaptı ve köyümüze elektriğin getirilmesinde büyük
katkıları oldu. Ayrıca, köyümüzde
doktorluk yapardı,
köy halkına ve
hayvanlara ilk tedaviyi uygulayarak hayat kurtardığını birçok kimseden duymuşuzdur. Karabük Postası
gazetesinde bir süre köşe yazarlığı yapan Mustafa Kırcaali evli ve 2 çocuk babasıydı.
1 Mayıs 1981 yılında
84 yaşında vefat
etti.
1945 yılında Japonya'ya atom bombası atıldığında
yazdığı şiir den bir dörtlük;
Yok edeceksin
kendini,
Yine kendi elinle.
Medeniyet'ten bahseden o dilinle,
Ah..demeye bile bulamayacaksın zaman.
Bilgi: Hüseyin Kırcaali
|
Rahmetli abimin yazdığını sandığım fotoğraf arkası yazısı. 1950
Yılı Ramazan Bayramında Bulak' ta bir sokak fotoğrafçısı
karşısında babam ve eski öğrencileri sağdan-sola;
Avukat Ömer Alper, Mustafa Kırcaali, Zonguldak Milletvekili
Fehmi Açıksöz, Öğretmen İsmail Hakkı Özenver. |
|
Kurban Bayramı Hatırası - 23.09.1950 | Bulak |