|
Anasayfa
|
Yazarlar
|
Gündem
|
Politika
|
Ekonomi
|
Dünya
|
Borsa - Finans
|
Magazin
|
Özgür Platform
|
Spor
|
Kültür - Sanat
|
Hava Durumu
|
Televizyon
|
|
|
Şakir Süter |
Serdar Turgut |
Deniz Gökçe |
Yalçın Pekşen |
Kürşat Başar |
Semih İdiz |
Coşkun Kırca |
Ahmet Tan |
Ayşe Önal |
Kemal Yavuz |
Burhan Ayeri |
Coşkun Aral |
Kerim Subengi |
Yavuz Gökalp Yıldız |
İ.Hüseyin Yıldız |
Bölge
|
Ramazan Güntay |
Mevlüt Yeni |
Spor
|
Deniz Gökçe |
Nezih Alkış |
|
|
|
|
Kendi derinliğimizi ararken
Her insanın bir derinliği vardır bence. Aksini düşünmek bile
istemiyorum. Bu derinlikler içinde saklı olanları kimi açığa
çıkarır da yaşar, kimi de öylesine yüzüverir hayat denen denizin
üzerinden, suya teğet değerek neredeyse. Derinliklerini bizimle
paylaşan, her yazısında iğnenin ucunu değdirip hemencecik
çekiveren, birdenbire kahkahalara boğuveren ustamız Çetin Altan
78 yaşına girdi. Eşi Solmaz Kamuran'ın dostlarını bir araya
topladığı bu gece, hepimiz için unutulmaz oldu. Unutulmaz olan
sadece o gece değildi. 22 Haziran da, bir zamanlar, hepimiz için
bir unutulmazı yaşatmıştı bize. Çetin Altan'ın 'Bir Avuç
Gökyüzü' adlı kitabı müstehcen olduğu için 1974'te
toplatılmıştı. Nice mutlu yıllara Çetin Altan.
Yeryüzünün derinlikleri
Oluşumları insanlık tarihinden çok ama çok eskilere dayanan ve
milyonlarca yıl diye telaffuz edilen mağaralar... Ayağa kalkıp
yürüyen ilk insanın doğanın kendisine hazırladığı sürprizlerden
ilk kez korunmaya çalıştığı barınakları... Onlar bu nedenle,
mağara insanı olarak nitelendiler. Üçte biri eriyebilir
kayaçlarla kaplı ülkemizde 40 binin üzerinde mağara olduğu
tahmin ediliyor. Ancak incelenebilen, bilinen mağara sayısı
1500-2000 civarında. Yakındoğu ve Avrupa'da insanın mekan olarak
kullandığı mağaraların en belli başlısı, asrımızın en sorunlu 'megapolü'
İstanbul'un hemen yanı başında. Paleotik yani birkaç yüz bin
öncesi insanın mekan olarak kullanmaya başladığı, ardından yakın
dönemde sığınak olarak kullandığı Yarımburgaz Mağaraları, bilim
adamları tarafından önemli kabul ediliyor. İstanbul ve
Kaliforniya Üniversiteleri'nin işbirliğiyle 1988'de yapılan ve
Türkiye'nin bilinen en eski yerleşim yeri olarak kanıtlanan bu
mağaralarda, pleistosen devrine ait olduğu bulunan neolitik çağ
izleri ve sayısız değerli tarihi eşya bulunmuş. Bu kadar önemli
eserlerin bulunduğu bu mağaralar, ne yazık ki var olma savaşına
bugün yenik düşüyorlar.
Safranbolu'da tarih öncesi zaman
Haberci'nin Türkiye gezilerindeki bir durağı da bu mağaralardan
biriydi. Safranbolu'daki Bulak,
bir diğer adıyla Mencilis Mağarası.
Mencilis Mağarası, Karabük'e
bağlı Bulak Köyü'yle
Safranbolu sınırında bulunuyor. İki sene önce restorasyonu
yapılarak ziyarete açılan bu mağarayı yabancı mağara uzmanları
sık sık ziyaret ediyorlar. Bugünkü halini 3 milyon yıl önce
alan, 400-500 yılda 1 cm. uzayan
Mencilis Mağarası, 12'nci yüzyılda korunma amaçlı da
kullanılmış. Uzunluğu 6 km.'yi bulan mağaranın tüm bölümleri
ziyarete açık değil, sadece 400 metrelik bölümü ziyaret
edilebiliyor. Mağara girişinden 11 metre inildiğinde aktif
bölüme ulaşılıyor. Ancak bu bölüm ziyarete açık değil. Burada
mağara içinde akan yer altı nehri karşınıza çıkıyor. Mağaranın
içinden akan nehir, 15 metrelik bir şelaleden düşerek, küçük bir
göl oluşturuyor. Ardından da yer altına karışıyor. Mağaranın
girişinde yüzeye çıkan bu su, Safranbolu merkezine 7,5 kilometre
uzaklıktaki İncekaya Su Kemeri'ne ulaşıyor.
|
|
|
|
|
|