İbrahim
Ağa, 1886’ da İstanbul’ a giderek eniştesinin önerilerine göre
krokiler çizdirirken mimara, Karadağ prensi Nikola’nın Kotor’ daki (Dalmaçya) yazlık köşkünün tanımını da vermiştir. Boyut ve tasarım
belirlenince, Safranbolu’ nun Bulak Köyünden Rum ve Türk ustalar
getirtilmiş; bir yandan da Filyos kıyısındaki su hızarlarında çam
keresteler biçtirilmeye, taş ve kireç teminine başlanmış; Bulak’ lı
ustalar, Edhem Ağanın küçük liman kıyısında satın aldığı arsaya 1887’
de temel atarak iki yılda üç katlı binayı tamamlamışlardır.
Türk Ampiri denen
üslupta özgün bir yapı olan evin taş kemerli dış kapısından ön
taşlığa, buradan da basık kemerli cümle kapısından giriş katına
geçilmektedir. Bu katta, “Taşlık” denen geniş bir holle mutfak,
hamam ve yemek odası vardır. Giriş katının yol cephesine, üstü, orta
kat için teras olmak üzere kargirden iki dükkan eklenmiş
bulunmaktadır. Ahşap merdivenle çıkılan orta kat ve üst katta (L)
biçiminde birer sofa ile dörder oda, tuvalet ve abdestlik bölümleri
yer almaktadır. Orta kat sofasından limana bakan terasa, üst kat
sofasından da mermer balkona çıkılmaktadır. Teras ve balkon
kapılarının yanları mermer sütunlarla, balkon ayrıca mermer alınlıkla, kat araları da mermer silmelerle zenginleştirilmiştir.
Kat odalarından doğu cephedekiler kışlık tasarlandığından taş yaşmaklı
şömineler, banyolu gömme dolaplar, batıya bakan odalarda da
camekânlar vardır.
Dıştan kârgir
duvarlı yapının iç bölgü duvarları ahşap dolma ve kireç sıvalı, döşeme
ve tavanlarla gömme duvar dolaplar çamdır. Sofa ve odaların Tekne
tavanları düz olmakla beraber kenar frizleri sade işlemelidir. Alt kat
pencereleri düz, orta ve üst kat pencereleri kemerli süvelidir. Aynı
dönemde yapılan benzer üsluptaki kent yapılarında saçaklar ahşapken
bina Emin İbrahim Ağa, “yapı saçağından yıkılır!” ata sözünü dikkate
alarak her biri 130 kg ağırlığındaki yekpare ve paraçollu saçak sergi
taşlarıyla ana duvarların korumaya alınmasını sağlamış, yine bir
söylenceye göre çok güçlü kuvvetli olan ve inşaat işlerinden anlayan
İbrahim Ağa, bu sergi taşlarını yerlerine bizzat yerleştirmiştir.
Binanın çatısı, şemsiye biçiminde olup çatının tüm ağırlığı, atma latalarıyla ortadaki
30 cm çaplı ahşap kolona bağlanmıştır. Bu taşıyıcı kolon, yapıya
bastırılmayarak çatı yükü askıya alınmıştır. 1968 depreminde kısmen
hasar gören yapı, teknik rapora dayalı olarak ve özgün yapısı korunmak
suretiyle İbrahim Ağa’nın oğlu Celil Tamer ve Ethem Ağa’ nın torunu
Agah Simberk tarafından onarılmış, duvarları takviye edilmiştir.
Tescilli eski eser olan Edhem Ağa evi özgün biçimiyle korunmuş olmakla
birlikte su kuyulu ve tulumbalı arka bahçesi ve doğu cephesindeki
büyük avlusu 1974’ te Belediye tarafından kamulaştırılarak Pazar Yeri
yapıldığından doğal çevresini yitirmiştir. Edhem Ağa Evindeki aile
yaşantıları kuşaktan kuşağa yüzyılı aşkın bir süredir devam etmiş olup
1889-1921 döneminde Edhem Ağa ile eşi Dilber Güliye Hanım ve
çocukları; 1921-1942 arasında Edhem Ağanın oğlu Hakkı Bey (Özkömür)
ile eşi Seniye hanım ve kızları; 1942’den sonra da Edhem Ağa’ nın kızı Nebile Hanım (Simberk) ile eşi Süleyman Bey ailesi ve ahfadı ikamet
etmektedir.
Necdet SAKAOĞLU |
BULAK KÖYÜ TAŞ
VE AHŞAP YAPI USTALIĞI İLE ÜNLENMİŞ BİR KÖYDÜR.BU USTALIK
SAFRANBOLU’YU SAFRANBOLU YAPAN USTALIKTIR.
Ve BU YÖNÜYLE
MERKEZİ SAFRANBOLU OLARAK BİLİNEN YAPI USTALIĞI GELENEĞİNİN, beklide
ASIL SAHİBİDİR.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’nın ilk önemli yapılarının
ustaları Bulaklıdır.
Aşağıdaki yazı, 1889 yılında
da, Bulaklı ustaların Batı Karadeniz de bilinen, tercih edilen en iyi
ustalar olduğunu anlatan bir makaledir.
AMASRA' nın 1889 yılında en
önemli kişisinin evi yapılacaktır. İşte bu evi yapabilecek olanlar
Bulaklı ustalardır.
115
YIL ÖNCE YAPILMIŞ ETHEM EĞE KONAĞI BUGÜN BİLE AMASRA’NIN EN BEĞENİLEN
ANIT YAPISIDIR.
Amasra’nın merkezinde küçük limana bakan yüzüyle, hala Amasra’nın
gururu olmaya devam etmektedir.
Amasra’da çevrilen Türkan ŞORAY ve Kadir İNANIR’ ın başrollerini
oynadığı, başarılı yönetmen Yusuf Kurçenli’ nin yazıp yönettiği
‘’GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR‘’ filminin hikayesi de bu evde başlar.
BU
MAKALENİN ÖNEMLİ BİR ÖZELLİĞİ İSE, SÖZ KONUSU EVİN DAMADI OLAN
ARAŞTIRMACI YAZAR Necdet SAKAOĞLU TARAFINDAN KALEME ALINMIŞ OLMASIDIR.
Yani birinci ağızdan bilgiler ile yazılmış bir makaledir.
Necdet SAKAOĞLU, 1999 yılında Kültür bakanlığının katkıları ile Tarih
Vakfı tarafından yayınlanan ‘’Çeşmi Cihan AMASRA’’ isimli kitabının
109 uncu sayfasında da bu bilgilere yer vermiştir.
Bu
makale Bulaklı Hüseyin Çoban' ın kurucu üyesi olduğu AKKA-Amasra KENT
KÜLTÜRÜ Araştırmaları-Sivil Toplum İnsiyatifi çalışmaları arasında yer
almaktadır ve AKKA sti ile N. SAKAOĞLU' nun katkıları olarak
bulakonline.net te yayınlanmaktadır.
Bulak
Köyünün Ustalarına Saygılarımla.
Hüseyin ÇOBAN
|