|
Sıra |
Sözcük |
Anlamı |
Açıklama/Örnekleme |
Gönderen |
Kayıt Tarihi |
|
|
|
|
|
|
|
|
441 |
müdağana |
minnet etmek |
" kimseye müdağanam yok diyosung, iyi-hoş da güzelim sen o zaman kimseyi de sevemezsin ki.." |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
442 |
harıslı |
hevesli, istekli |
" hadi ordan sende, ben de çok mu harıslıydım sanki senin o meymenetsiz yüzünü görmeye " |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
443 |
tora |
duvar üstü |
" toraları aşda gel
gülücükler saçta gel
madem dünden hazırsın
cep telefonunu al da gel :) " |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
444 |
ayın 14 ü gibi gözel |
çok, çok güzel |
" ah abisiniiiiing, bakma sen onun şimdi aksırıp, tıksırıp, geğirdiğine. o varya gençliğinde ayın 14 ü gibi gözel bi o gadar da alımlıydı. Hey gidi günne hey…" |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
445 |
mısmıl hayvan |
eti yenilebilir hayvan |
" gurban bayramlarını düşünüyom da mısmıl olmayan hayvanna daha mı şanslı ne ...!?..." |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
446 |
ahraz |
konuşma özürlü |
" onun garşısında herkes ahraz kesilüdü, çünkü o ööle güzeldiki söz sölemek ne mümkün " |
hocaların aziz altay |
6.02.2005 |
|
447 |
esiran |
hamur kesmeye yarayan araç |
" ordan esiranı götüde yaslavacı temizleyin " |
darıcoğluın sertaç darıcı |
7.02.2005 |
|
448 |
dengildemek |
zıngıldamak, hareket etmek |
" gengildeyip durma ! "
" masayı dengildetme " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
449 |
gıtmir |
cimri, pinti |
" gıtmirlik etme " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
450 |
kılkuyruk |
kavgacı |
" nereden geldi şu gılguyruk adam " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
451 |
dürtüşlemek |
dürtmek, karıştırmak |
" zobayı dürtüşle de yansın biraz " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
452 |
zöp zöp |
lüzumsuz uzunlukta olan |
" otlar da zöp zöp gibi olmuş " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
453 |
cibinlik |
anlamı: |
" gelinin içine girdiği, dört tarafı tutamaklı, üzerinde bayrak olan çadır " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
454 |
zebellah |
normalden iri olan, korkunç |
" adam zebellah gibi başımda duruyordu " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
455 |
seyvan |
bir çeşit alçak baraka |
" yağmur gelince üzümü seyvana elettük " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
456 |
mertek |
çatıda kullanılan ağaç |
" merteklerin arasından ışık sızya " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
457 |
yeydana |
ahşap iskeletli duvar |
" bizim köyün eski evleri hep yeydanadu " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
458 |
yapcacuk yapcacuk |
yavaş yavaş |
" o işini yapcacuk yapcacuk yapa " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
459 |
hergele |
inek(ler) |
" hergeleyi suladın mı? " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |
|
460 |
ars |
bir çeşit sincap |
" çatıda ars gördüm " |
gasapbaşıların mustafa vatandaş |
8.02.2005 |