|
Sıra |
Sözcük |
Anlamı |
Açıklama/Örnekleme |
Gönderen |
Kayıt Tarihi |
|
|
|
|
|
|
|
|
541 |
sıvıra gitmek |
hayvanları otlamaya götürmek |
" akkuruğun safiye sıvıra gitmiş " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
542 |
yaf yaf kokmak |
ortama iyice sinmiş kötü koku |
" ahırlar temizlenmemiş ev yaf yaf kokuyo " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
543 |
kapı şakşağı |
ahşap kapıların açıp kapama aparatı |
" kapı şişmiş kapı şakşağı geçmiyor " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
544 |
aşlak |
yeni aşılanıp dikilmiş fidan |
" aşlaklara bol bol su vermek lazım " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
545 |
abdeslik |
eskiden tuvaletlerdeki lavabolara verilen ad |
" elma sepeti abdeslik aralığında olacaktı " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
546 |
basak başı |
merdiven başı |
" basak başında bel bağım var atıversene " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
547 |
sini |
büyük tepsi |
" sıra sıra siniler hasta olan iniler " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
548 |
gök bakla |
güneşte kurutulmuş fasulye |
" annem gök bakla göndermiş " |
darıcoğluın sema yeşilyurt |
17.02.2005 |
|
549 |
avlağı |
çalı çırpıdan yapışmış bağ-bahçe çiti |
" avlağıda açuk yeri bulunca domuzla bostana girmiş " |
demirbacakların sadık kemal güleç |
17.02.2005 |
|
550 |
cıkkadar |
çok az |
" benim karnım tok cıkkadar koy tadına bakayım " |
bayraktaroğluın elif sezer |
17.02.2005 |
|
551 |
simi çöreği |
yufka, kuru kıyma ve cevizle yapılan börek |
" babannemin yaptığı simi çöreği harika olur " |
bayraktaroğluın elif sezer |
17.02.2005 |
|
552 |
popara |
ekmek, kurukıyma, salça ve su ile yapılan yemek |
" kmekler bayatlamış gibi popara yapıpta yiyelim " |
bayraktaroğluın elif sezer |
17.02.2005 |
|
553 |
eydişmek |
kavga etmek, tartışmak |
" üç gün eydişyaradamnan/insanın her söylediğine karşılık veriyor " |
mendellilerın aysun öksüz |
19.02.2005 |
|
554 |
postalı basak altında |
geldiği yeri unutmuş |
" şişgün, gafası gök yüzünde, postalı basak altında " |
mendellilerın aysun öksüz |
19.02.2005 |
|
555 |
kara dolma |
kurutulmuş asma yaprağından yapılan etli sarma |
" yoğurtlu karadolma da pek güzel olmuş " |
demirbacakların sadık kemal güleç |
22.02.2005 |
|
556 |
camış |
manda, kömüş |
" camış göle yata gibi suya girdi " |
hosseyinlerın mustafa dündar |
24.02.2005 |
|
557 |
deh ana yolu! |
amaan boşver, defet gitsin! |
" baktın yine aynı şeyleri yapıyor, deh ana yolu! " |
açıkgözlerin torunuın deniz özgüney |
24.02.2005 |
|
558 |
avu |
çok acı, ekşi |
" üzümler ta avu gibi yidim buruldum " |
ayenlerın soner ayhan |
27.02.2005 |
|
559 |
höcceten |
aniden |
" genellikle ani ölümlerde "höcceten öldü" şeklinde kullanılan bir kelime " |
demirbacakların sadık kemal güleç |
1.03.2005 |
|
560 |
kuru çörek |
cevizsiz fırında iyice kurutularak yapılır |
" cevizsiz küçük küçük kesilerek fırında kurutularak yapılıp su ile ıslatarak yenilir " |
bayraktaroğluın elif sezer |
1.03.2005 |